ÇİNİ [Tile]; Atalarımızın bize ilginç miraslarından biri...
Toprak ve Ateşin zamanın başından beri var olan birlikteliğinde farklı bir renk ve uyum istedim, belkide uyum adı altında isyan, şımarıklık veya özgürlük.Ama önemli olan "tek" olmak.
24 Ekim 2012 Çarşamba
4 Mayıs 2009 Pazartesi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
AĞLAYAN GELİN (Ters Lale)
Genellikle Elazığ ve civarında yetişirmiş. Ben O'nunla tanışma şansına annemin bahçesinde eriştim. Sonra internette araştırmaya başladım. Ters Lale diye ararken bir de kendine ait adı olduğunu da öğrendim. "AĞLAYAN GELİN" Gel de aşık olma böyle bir güzelliğe... Özellikle böylesine bir güzelliği yaradana...
BİR İLK DAHA...
Üç boyutlu bir ürün yapabilmek uzun süredir planlarım arasındaydı. İçimde daima "Acaba yapabilirmiyim?" sorusu vardı bu konuda. Sonunda oldu. Bilenler için çok basit bir işlem olabilir bu. Ama bilmiyor ve benim gibi acaba nasıl yapabilirim diye bir bilene sorma engelli birisi iseniz işiniz baya zor. Ama oldu. Sonunda üç boyutlu ürünlerde imal edebileceğim ve inanın aklımda okadar çok üretilmeyi bekleyen ürün var ki!
Hepsi birer şımarık çocuk gibi "ilk ben, ilk ben" diye bağırınıyorlar beynimin her köşesinde. Bende büyük bir kavga çıkmasın diye elimden geldiğince teker teker hızlı ama dikkatli bir şekilde düşünceden gerçek hayata çırmaya çalışıyorum onları. Umarım gerçek hayat umdukları gibi çıkar ve bu hayatta tutunabilirler.
Kedi ile başladım, yakında balıklar, filler, kuşlar, idoller... neler neler çıkacak bakalım. Zaman lazım tabi hepsi için.
Hepsi birer şımarık çocuk gibi "ilk ben, ilk ben" diye bağırınıyorlar beynimin her köşesinde. Bende büyük bir kavga çıkmasın diye elimden geldiğince teker teker hızlı ama dikkatli bir şekilde düşünceden gerçek hayata çırmaya çalışıyorum onları. Umarım gerçek hayat umdukları gibi çıkar ve bu hayatta tutunabilirler.
Kedi ile başladım, yakında balıklar, filler, kuşlar, idoller... neler neler çıkacak bakalım. Zaman lazım tabi hepsi için.
Çok uzun süredir bir şeyi bu kadar heyecanla beklememiştim. Acaba nasıl olacak, başarabilecek miyim, sağlam çıkacak mı, daha bir dünya soru yedi bitirdi 1 aydan fazla süredir beni. Neden;
Dışa bağımlı olmak uğraştığım sanat dalında gerçekten çok sıkıcı bir durum. Kimisi bunu kabul etmeyebilir ama bence adımı yazdığım bir eserin A dan Z ye üretimi tamamen bana ait olmalı. O zaman altına adımı zevkle ve iç rahatlığı ile yazabileyim.
Dün yani Pazartesi günü güzel haberi gözlerimle gördüm. Hiç düşünmeden hızlı bir şekilde üretime başladım. Bu benim bu ebatta ürettiğim ilk ürünüm. Tabiki bundan önce bir çok ürün tasarımım ve üretimim oldu ama bu başka.
Ve altına iç rahatlığı ile adımı yazabileceğim bir ürünüm var artık.
Umarım sizlerde beğenirsiniz.
Dışa bağımlı olmak uğraştığım sanat dalında gerçekten çok sıkıcı bir durum. Kimisi bunu kabul etmeyebilir ama bence adımı yazdığım bir eserin A dan Z ye üretimi tamamen bana ait olmalı. O zaman altına adımı zevkle ve iç rahatlığı ile yazabileyim.
Dün yani Pazartesi günü güzel haberi gözlerimle gördüm. Hiç düşünmeden hızlı bir şekilde üretime başladım. Bu benim bu ebatta ürettiğim ilk ürünüm. Tabiki bundan önce bir çok ürün tasarımım ve üretimim oldu ama bu başka.
Ve altına iç rahatlığı ile adımı yazabileceğim bir ürünüm var artık.
Umarım sizlerde beğenirsiniz.
Daha 4 yaşlarındayken başladım çizip boyamaya hayatı. 33 Sene geçmiş üzerinden.
Lise dönemi ile birlikte çizimlerimdeki masumiyet tamamen kayboldu. Daha vahşi ve insanda ürperti uyandıran çizimler hayatımı kapladı.
Üniversite döneminde ise hayatıma karikatür girdi. Sanatımla ilk paramı işte bu dönemde kazandım. Alçıdan değişik formlar yapıyor onların üzerine de karikatürler çizerek çeşitli duvar ve kapı süsleri yapıyordum.
Daha sonra T-shirlerin üzerlerine karikatürler çizmeye başladım. Ne de güzel günlerdi onlar...
Daha sonra T-shirlerin üzerlerine karikatürler çizmeye başladım. Ne de güzel günlerdi onlar...
Müşterinin hayallerini çizerdim T-shirtlerin üzerlerine. Kimisi halay çeken Tazmanya canavarları isterdi, kimisi de rakı masasında Tweety.
Daha sonra askerlik dönemi. Van/Başkale'de yaptım vatani görevi. Orada da durmadan çizdim vakit buldukca. Bu sefer karikatür değil de askeri çizimler, "kasatura, kartal, helikopter..."
Daha sonra askerlik dönemi. Van/Başkale'de yaptım vatani görevi. Orada da durmadan çizdim vakit buldukca. Bu sefer karikatür değil de askeri çizimler, "kasatura, kartal, helikopter..."
Recep Usta'nın Sırçahanesi
Recep Usta
Benim azmı kahrımı çekmedi:)
Hiç usanmadan, sıkılmadan bana yardımcı oldu. Sırçalamayı öğretti bana. Yeri geldi kendi sırça atölyem gibi kullanmama da birşey demedi. İyi birisi, tanımaya değer biri...
Hiç usanmadan, sıkılmadan bana yardımcı oldu. Sırçalamayı öğretti bana. Yeri geldi kendi sırça atölyem gibi kullanmama da birşey demedi. İyi birisi, tanımaya değer biri...
İşte Çıkış Noktam...
Şenol Abi ile beni Ortaköy'ün en tatlı ablası Canan Abla tanıştırdı.Yanına gittiğimde elimde şu güne göre çok basit ürünler vardı. Ama kırmadı beni, ilgi gösterdi bana ve beni sürekli yönlendirdi. Şu anda bulunduğum yerde olmamda emeği olan kişilerin başında gelir.
Tabi Mollayı da unutmamak gerekir di mi Şenol Abi? Molla Şenol Abi'nin kedisi, gerçi bir sosise Şenol Abiyi terk etti ama onuda unutmamak gerkir.
Elimde tekerlekli valizimle Beşiktaş İskelesi'nden taa Ortaköy'e yürüdüğüm zamanlarda sözlüye kalkacak bir liseli endişesi ile "acaba Şenol Abi beğenecekmi getirdiklerimi" diye düşündüğüm günleri asla unutabileceğimi zannetmiyorum. Aslına bakarsanız o endişeyi içimden silebileceğime de asla inanmıyorum.
Yaptığın yerinde eleştiriler ve yönlendirmelerden dolayı sana ne kadar teşekkür etsem az Şenol Abi.
Bu arada beni bukadar endişeye sürükleyen insanı tanımak isterseniz; Sinagog'un olduğu sokakta MEDDAH adında çok güzel bir mağaza var. Orada birine sorun sizi ona götürüler zaten.
Tabi Mollayı da unutmamak gerekir di mi Şenol Abi? Molla Şenol Abi'nin kedisi, gerçi bir sosise Şenol Abiyi terk etti ama onuda unutmamak gerkir.
Elimde tekerlekli valizimle Beşiktaş İskelesi'nden taa Ortaköy'e yürüdüğüm zamanlarda sözlüye kalkacak bir liseli endişesi ile "acaba Şenol Abi beğenecekmi getirdiklerimi" diye düşündüğüm günleri asla unutabileceğimi zannetmiyorum. Aslına bakarsanız o endişeyi içimden silebileceğime de asla inanmıyorum.
Yaptığın yerinde eleştiriler ve yönlendirmelerden dolayı sana ne kadar teşekkür etsem az Şenol Abi.
Bu arada beni bukadar endişeye sürükleyen insanı tanımak isterseniz; Sinagog'un olduğu sokakta MEDDAH adında çok güzel bir mağaza var. Orada birine sorun sizi ona götürüler zaten.